14 Ekim 2014 Salı
bebelere balooonnnn...(02.11.2013)
Geçen parka gittik yine.Bizimkiler oyuna dalmışlar .Baktım karşıdan bir anne kız ellerinde 10-15 tane balon.Kızlar hemen koşa koşa balonlara bakmaya gittiler.Renk renk hayranlıkla seyrediyorlar.Niye almadıysam hiç balon alıp ellerine vermek aklıma gelmemiş.Balonu sadece tv de ve kitaplarda gördüler.Ha bi de çay bahçelerindeki baloncular.Hani insanın gözüne gözüne sokarlar ya: çocuklarda tutturur alalım da alalım.Hatta yerlere yatıp anırırlar.Eee millete rezil olmaktansa alınır genelde.Ben inat edip almamıştım.Sinir oluyorum onlara.Ya kırk yılın başında evden çıkmışım.Bi çay içip keyif yapıcaz ailecek onuda baloncuyla cebelleşerek geçiriyoruz.
Neyse canım ne diyodum? Ha bolonlu anne kızı anlatıyodum.Bizimkiler boyunlarını bükmüş en masum maskelerini takmış çekineçekine balon istiyolar.Kadın da balonlardan kurtulmaya çalışıyo anladığım kadarıyla hemen birer tane söküp verdi ellerine. Amanın bi mutlular bi mutlular anlatamam.Yarım saat kadar oynadılar sonra eve geldik.Biraz bahçede oynarlarken biri güllerin arasına kaçırdı balonu.Almaya çalışırken diken mi değdi ne bir patladı.Parçaları sağa sola savruldu.Ne olduğunu anlayamadılar yüzlerinde korkuyla karışık şaşkınlık vardı.Birden ağlamaya başladılar.Balon niye patladı diye.Tamam baba alcak diye ikna edip eve girdik.Çok geçmeden ağlayışlar bağrışlar balon da balon.Yıkıyolar ortalığı.Hiçbirşeyle kanmıyolar susmuyolar bağır babam bağır.Benim kafa oldu iki dünya.O an çay bahçesindeki baloncunun evin önünden geçmesini ne kadar çok istedim anlatamam.
Neyse baba geldi.Ona dertler anlatıldı siparişler verildi baba markete gönderildi.O da herzaman abarttığı gibi bissürü balon almış.Tüm akşamım balon şişirmekle geçti.Ciğerlerim patıycaktı neredeyse.
Neyse ki bir iki gün hiç sıkılmadan oynadılar.Sanırım tek sıkılan bendim.Sürekli elime balon geliyo ayağıma takılıyo dolapların makinaların içinden çıkıyo… Tamam dedim artık balonlardan kurtulmanın zamanı geldi.’Hadi…’dedim.’ balon patlatmaca oynayalım çok eğlenicez. (Nihahaaaaaa en çok ta ben eğlenicem’. )
Önce raptiyeyi Gökçe ye verdim.Hemen patlayacağını tahmin edemedi galiba patlar patlamaz çığlık çığlığa kaçtı.O korkunca Ayça da patlatmak istemedi.Ben oturdum yere başladım sırayla patlatmaya.Amanda ne güzelmiş insan stres atıyo be…Ben patlattıkça kızlar ağlıyo cırlıyobağrıyo ama korkudan tabi.O hevesle hepsini patlattım.Bi rahatladım bi gevşedim anlatamam.
Bir süre hayatımıza balonsuz devam ettik.Bu akşama kadar;
Haftasonu biraz iş yapayım dedim ama ne mümkün biri önümde biri paçamda hareket ettirmiyolar.Durun yapmayın etmeyin derken gözüme kapının arkasında katliamdan kaçmış bir balon ilişti.Hemen balonu rehin aldım elimde raptiye; ‘Gelirseniz patlatırım bak’ diye tehdit ettim.Koşarak başka odaya kaçtılar.Bende peşlerinde;’sözümü dinlemezseniz bu balonu patlatırım hiç acımam ona göre hıııı!…’ diye gösteri yaptım.Patlatma diye yalvarmaya başladılar.Bende patlatmadım tabi.Ama bu balon işini de sevdim yalan yok.Ocağı karıştırıyolar balon ve raptiyeyi görünce bırakıyolar.Çekmece açıyolar hemen balonla yanlarında bitiveriyorum.Hatta balonbaşucumuzda uyumaya yardım ediyo.Ne balonmuş be mum gibi oldu haydutlar.Şimdi daha iyi anlıyorum neden bebelere balooon dendiğini. Bizim bebeler bakalım ne kadar daha kanacaklar.
Neyse ben de bu arada yazımı yazdım.Kavemi içtim.Uzandım keyif yaptım. Baloncuğumda yanımda.Huzur içinde uyuyabilirim artık.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
ah ne zamanlardı bee annem, canım annem
YanıtlaSil